BİR KÜLTÜR GEZİSİNDEN İZLENİMLER
Bundan yaklaşık iki ay önce değerli dostum ressam Yunus TORUN’u (@yunust0run) ziyaret etmek için Kahramanmaraş Olgunlaşma Enstitüsüne gitmiştim. İşin açıkçası olgunlaşma enstitünün ismini duymuş ama ne iş yaptığını pek bilmiyordum. İnternette yaptığım küçük bir gezintiden sonra bir ön bilgiye sahip olmuştum. Artık ziyaret gerçekleşebilirdi.
Sağ olsun Yunus hocam kurum girişinde beni karşıladı. Bir saat olarak planladığım ziyareti üç saatte ancak bitirebilmiştim. Peki neydi beni üç saat burada tutan? Madem ben de bu yazıyla sizleri enstitüye hayali bir yolculuğa çıkaracağım müsaadenizle olgunlaşma enstitüleriyle ilgili bir ön bilgi vermek istiyorum.
İlk enstitü 1945 yılında İstanbul Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüsü ismiyle açılmıştır. Enstitünün temel amacı: Giyim ve geleneksel el sanatları konusunda bilgi ve becerileri geliştirmek, araştırma, değerlendirme, arşivleme ve üretim yaparak gelecek kuşaklara kültürün aktarılması ve böylece kültürün yarınlara taşınması, girişimci, yetenekli, inovatif ve nitelikli bireyler yetiştirmek üzere kurulmuş okullardır. Okul oldukları için Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak çalışmalarını sürdürürler. 1998 yılında olgunlaşma enstitüleri, sektörel ihtiyaçlar ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda yeniden programlanarak sayıları ve nitelikleri artırılmıştır. Şu an Türkiye genelinde 29 olgunlaşma enstitüsü bulunmaktadır.
Gel gelelim Kahramanmaraş Olgunlaşma Enstitüsüne ve izlenimlerimize: 2017 yılında bölge okulu olarak Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Elazığ illerini kapsayacak şekilde faaliyet yürütülmesi için kurulan okul, beş yılda çok büyük işler başarmış. Okulda başta gelen bölümler şunlardır: Giyim üretim teknolojisi bölümü, el sanatları teknolojisi bölümü, sanat ve tasarım bölümü, mobilya ve iç mekân tasarımı bölümü, yiyecek içecek hizmetleri bölümü, ayakkabı ve saraciye teknolojisi bölümü, kuyumculuk teknolojisi bölümü. Bu bölümlerinin her birinin ayrı ayrı atölyeleri ve atölyelerde çalışan usta öğreticileri mevcuttur.
Bu atölyelerde: Bakır, yemeni, İstiklal Madalyası, Maraş gülü, dondurma, yörük bebek, yakma resim, Maraş iğne, Maraş filesi, saraciye, vecd, hakma, tel kırma, miyuki, clutch, lambadar, minyatür, seramik/mozaik, hakma işi, lambader, çeyiz seti, damla kumaş, çirtikli sahan, bez bebek, çarpana dokuma, edik, sümbül, kildenlik, aba, zenne bot, portföy çanta, hat sanatı, sim sırma gibi sanat ve zanaatlarda yüzlerce farklı kalemde binlerce üretilen eser görmek mümkün.
Kahramanmaraş Olgunlaşma Enstitüsü (@kahramanmarasolgunlasma), kendi müstakil binasında hizmet vermektedir. Binada yok yok. Atölyeler, sergi salonları, idari bölüm, konferans salonu, yemekhane ve mutfak gibi birçok eklentileri mevcut. Bir akademiayı andıran bu okulda üretilen her eser üzerinde farklı usta öğreticilerin saatlerce süren beyin jimnastiğe şahit olmanız mümkün.
Enstitünün atölyelerini gezerken çekiç sesi ve torna makineleriyle kendinizi sanayide, yemek kokularıyla mutfakta, dikiş makinaların ve makas sesleriyle terzide veya tekstil fabrikasında, deri kokusuyla yemenicide, sergi salonunu gezerken galeride, üretilen eserlerin sergilendiği alanları gezerken kendinizi müzedeymişsiniz izlenimine kaptırmamanız elde değil. Hani eğitim-öğretim sürecimizde: “İyi hoşta hocam bu bilgi sosyal hayatta ne işime yarayacak?” sözünün enstitüde hayat bulduğunu, somutlaştığını, bir değere dönüştüğü görmeniz mümkün. Enstitüde tarihi kültürel zenginliğimiz hayallerle buluşup, somutlaşıyor ve gelecek nesillere taşınıyor.
Ziyaretimin sonunda, hayranlıkla gezdiğim enstitünün mimarlarıyla tanışmak, teşekkür etmek istedim. Hemen kabul görüldük. İzlenimlerimizi paylaştık. Şükranlarımızı ilettik ve bir Adıyaman sevdalısı olarak benzer çalışmaların kendi ilimiz için de yapılması ricasın da bulunduk. Sağ olsunlar enstitü idarecileri Adıyaman’a gittiklerini başta Valilik, Belediye, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olmak üzere birçok resmi kurumu ziyaret ettiklerini, enstitüyü tanıttıklarını, Adıyaman için faaliyetler yürütmek istediklerini söylemişler. Ancak yeterli desteği bulamadıkları için kendi imkânlarıyla tarihi mekânları ziyaret edip, kültürel zenginliğimize ilişkin bilgi toplayacakları şahıslarla görüşüp izlenimlerini “Adıyaman’dayız” Projesiyle arşivlerine eklemişler. Ama ne yazık ki Adıyaman adına çok fazla eser ortaya çıkaramamışlar.
Müdüre hanımdan tekrar ricada bulunarak Adıyaman’ın; Kadim tarihi ve çok kültürlü yapısını/zenginliğini bu mekânlara taşıyacak genç, dinamik, üretken, nitelikli insanları tanıdığımı müsaadeleri olursa onları Enstitüye davet ederek çalışmalarınızı yerinde görmelerini ve kendi çalışmaları hakkında bilgi verecekleri bir buluşma ayarlayabileceğimi söyledim. Bu tekliflerimizi sevinçle karşılayıp her türlü desteği verebileceklerini söylediler.
18/11/2022 tarihinde bu buluşmayı gerçekleştirdik. Enstitü önceden her türlü hazırlığını yapmıştı. İtiraf edeyim profesyonel çalışan insanlara bayılıyorum. Enstitü çalışanlarında bu profesyonellikle birlikte Anadolu insanı sıcaklığını görmeniz mümkün. Programız şöyleydi: Müdüre Hanımın odasında tanışma ve çay muhabbetti, atölyeleri gezme, öğlen yemeği, Enstitünün “Adıyaman’dayız” projesinin sunumları, Adıyaman’dan gelen ekibin sunumları ve değerlendirme toplantısı. Organizasyon mükemmeldi. Özellikle sergi salonunun ortasında yenilen öğlen yemeği anlatılmaz bir duyguydu. Tekrar tekrar başta okul müdürü Ayşegül KAYA, müdür yardımcı Emel ÜSTEL ve Ersin AKBOĞA, halkla ilişkiler uzmanı Esengül ARABACIOĞLU ve ressam Yunus TORUN’a çok teşekkür ederim.
Adıyaman’da gelen dört tane pırlanta gibi gençle buluştuk. Fotoğraf sanatçısı İbrahim Halil EKİN (@ihekin) doğa fotoğrafları, yaban kuşlar ve özel olarak çalıştığı kufi (kadın başlıkları) adlı çalışmasını Enstitünün yaklaşık 120 çalışanın beğenisine sundu. Ardından fotoğraf sanatçısı Musa GÜRBÜZ (@musa.gulumsehayata) Adıyaman zenginliklerine ilişkin karma fotoğraflarını ve kısa film çekimlerini paylaştı. Son olarak dünya üzerinde çok az insanın çalıştığı diorama sanatını ustalıkla yürüten Abdullah KARAKUŞ (@akarakusdiorama) çalışmaları hakkında bilgi verdi. Büyük beğeni toplayan bu çalışmalar Enstitü çalışanların sorularıyla derin ve samimi bir sohbete dönüştü. Adıyaman’dan gelen dördüncü kişiden bahsetmemek büyük bir haksızlık olurdu. İbrahim Halil AYDIN, kamu da çalışan bir sosyal hizmet uzmanı. Bir telefonumuzla bu değerli arkadaşları toplayan, bir araya getiren, çeşitli nedenlere Kahramanmaraş’a gelemeyen değerli sanatçı ve şaheserleri hakkında bizlere detaylı bilgi veren, Adıyaman için yapılacakları bilen, memleketini seven, emek veren, sahada aktif olarak bulunan biri olduğunu belirtmek gerekir.
Adıyaman’ın kültürel zenginliğimizin korunması ve yeni nesillere aktarılması için atılan bu ilk adımın tarihe düşülmesi, yeni buluşmalarla ve somut çıktılara dönüşmesi için Enstitü yönetimini ve uzman ekibini yeniden Adıyaman’da görmekten büyük mutluluk duyacağımızı ilişkin temennilerimizi ileterek programı sonlandırdık. 20/11/2022
Şükrü BİLGİÇ
@caylaksosyolog