Kahraman’ın kim olduğunu bu millet 15 Temmuz da net olarak gördü. Ancak milletin kahraman ruhunu yok etmeye çalışanlar sahte kahramanlar üretiyor. Zaten asıl kahramanlar hiçbir zaman ben kahramanım diye ortaya atılmadı/atılmaz da.
Tam bir yıl önce 15 Temmuz gecesinde meydanlarda binlerce isimsiz kahraman gördüm. Ancak tarih 16 Temmuz’u gösterdiğinde kendilerine verilen emirler doğrultusunda başta fetöcüler olmak üzere birçok sahte kahraman(!) türedi. 15 Temmuz’da meydanlarda olan kahramanlar tankların önüne yatarken, 16 Temmuz’da ortaya çıkan sözde kahramanlar(!) kameraların önüne yattı. En büyük kalabalıkları kendilerine sahne yaparak selfi çekme yarışına girdiler. 15 Temmuz kahramanlarına ilk darbeyi, hele biraz bekleyelim güç kimden yana kayacak ve durum neyi gösterecek diye bekleyip ardından kendilerine gelen emir doğrultusunda meydanlara 16 Temmuz’da inen medyatik kahramanlar(!) vurdu. Ardından beyinleri sulananlar, ikinci planları olan, süreci sulandırmayı devreye soktular. Bu amaçla milyonlarca asılsız ihbar yapıldı. Adalet Bakanlığı verilerine göre fetö soruşturmaları kapsamında gözaltına alınanların 1/3’i savcılık aşamasında serbest bırakılmıştır. Bu şu demektir: Gözaltına alınanların 1/3’nin fetö ile bir ilgisi yoktur. Çünkü içinde sayısı azımsanmayacak bir oranda 15 Temmuz gecesi meydanlarda olan kahramanlar vardı.
15 Temmuz ruhuna sahip çıkmanın en iyi yolu fetö davalarını bir an önce bitirmektir. Aksi takdirde yıl dönümlerinde boş meydanlarda nöbet tutmak süreci sulandırmaya katkı sağlayacaktır. Boş meydanlarda nöbet tutmak kimseye fayda sağlamadığı gibi özellikle de 15 Temmuz şehitlerinin ruhlarını ve ailelerinin gururlarını incitecektir. Evet, 15 Temmuz’u unutmamalıyız. Ancak 15 Temmuz’u efsaneleştirip asıl merciinden uzaklaştırarak meydanlara, caddelere, okullara, camilere, parklara vb isim verdirmek görüldüğü kadarıyla ciddi bir emek, zaman ve kaynak kaybına neden olmuştur. Değersizleştirme efsaneleştirmeyle yapılmaktadır. Şu da unutulmamalıdır; biz tabelaların isimlerini değiştirmekle zaman kaybederken 15 Temmuz’da darbe hayallerini gerçekleştiremeyen fetöcü ve uluslararası işbirlikçilerine yeni çirkin planlar yapmaları için zaman kazandırmaktayız. Düşman uyumuyor. Biz niye oyalanalım.
15 Temmuz ruhu millet olarak üzerimizdeki ölü toprağını atmamıza imkân sağlamıştır. Bu dirilişi taze tutmanın en iyi yolu yeni fetöcülerin doğmasına neden olacak küflenmiş, kokuşmuş bütün sistemleri değiştirmekten geçer. Bu yol kimin üzerinden geçerse geçsin durmadan ilerlemek ve adaleti titizlikle ayakta tutmakla mümkündür.
15 Temmuz şehitlerini rahmet ve minnetle anıyorum. 14/07/2017
Şükrü BİLGİÇ