Ramazan ayının ikinci günüydü. Günlerden salı. Saat 12.40’ta eşimi 12.45’te de iki kilometre ötedeki başka bir okuldan oğlumu almam gerekiyordu. 12.30 gibi eşimin görev yaptığı okula vardım. Okulun önü ana baba günüydü. Öğrenciden çok veli vardı. Her veli çocuğun özel koruması gibi kalabalığın içinde kendi çocuğunu bulup yakın korumaya alma telaşındaydı.
Okulun önünden ve arkasından geçen daracık sokak her iki yönlü araç trafiğine açıktı. Sağlı sollu araçlar park etmişti. Ortada kalan boşlukta ise ancak bir araç geçebiliyordu. Sokak yedi sekiz araç park edebilecek uzunluktaydı. Sokağın sonuna doğru sol tarafta park halinde bekliyordum. Benden önce sol tarafta bekleyen bir araç daha vardı. Okul tarafından sokağın boşalması için bekleyen Connect model araç bir kaç girişimden sonra nihayet sokağa atıldı. Hemen karşısında ise hızla Connect’e doğru gelen sarı renkli Murat 124 otomobil geliyordu. Yapılan modifiyelerle Murat 124 olmaktan çıkmış adate lüks bir Mini Cooper’a dönüşmüştü. Tam da benim hizamda burun buruna geldiler. Her iki araçta karşısındakinin yol vermesini bekliyordu. Bir süre bu anlamsız ve sessiz bekleyiş devam etti. Bu arada Murat 124’nün sürücüsü olan genç bayan kafayı hafifçe camdan uzatarak, çokta kendini yormadan “arkadan araba geliyor geri çıkar mısınız?” dedi. Connect’i süren adam ise benim arka tarafımdaki boş yeri göstererek “siz sol tarafa yanışırsanız trafik açılacak. Ben onlarca arabanın geçişine izin verdim” dedi. Ancak her ikisinin de araçlarını hareket ettirmeye niyetleri yoktu.
Bu sırada arka taraflarda ve yanlardan trafiğin açılmasını bekleyen araçlardan korna sesleri yükselmeye başladı. Eşim de gelmişti. Oğlumu okuldan almaya bir kaç dakikamız kaldığından arabadan inip Connect sürücüsünün yanına vardım. “Arkadaşım senin arkanda araç yok. Biraz geri çekebilir misin?” dedim. Adam “Ben sabahtan beri bekliyorum. Belki yirmi tane araça yol verdim. Senin arkanda boş yer var. Bayan inat edip yol vermiyor. Bende geri çekilmeyeceğim” dedi. Yeni bir atak yapıp damardan girme yolunu seçtim. “Arkadaşım bayanların şoförlüğü bilmiyor musun? Belki bayan geri geri süremiyordur. Rahat park edemiyordur. En iyisi sen biraz geri çekil trafik açılsın dedim. Adam “Hayır bende geri gitmeyeceğim” dedi. Bunun üzerine “Koca insanlarsınız çocuk gibi davranıyorsunuz” deyip oradan ayrıldım.
Ben ayrılır ayrılmaz sağlı sollu park eden araçlarda bekleyen sürücüler, öğrencileri gelmiş olsa gerek ki, connect sürücüsünün yanında vararak adamla konuşmaya başladılar. Yüksek sesli tartışmalar uzaklardan bile duyuluyordu. Bu arada Murat 124’ün şoförü, istifini hiç bozmadan kocaman güneş gözlüklerinin ardından yaşanan tartışmaları izliyordu. Sanki hiç kendisiyle ilgili bir şey değilmiş gibi!
Nihayet diğer sürücüler Connect sürücüsünü ikna ettiler. Adam, söyle söylene aracını geriye doğru çekerek trafiğin açılmasını sağladı. Açılan yolda gülerek ilk geçen ilk araç Murat 124 oldu. Bayan geçerken arabasının arka camında büyük puntularla yazılan kocaman yazıyı gördük. Yazı şöyleydi: “GÜNDEMİ MEŞGUL ETMEKTE YİNE BİR NUMARASIN”. Yazıyı görünce ortada kalan biz erkekler birbirimize aval aval baka kaldık. Meğer bütün bu krizin sebebi gündemde kalmakmış. 09/05/2019