EĞİTİM VE ŞİDDET

Eğitim yeni kuşaklara toplumdaki mevcut değerlerin, bilgilerin, düşüncelerin ve hünerlerin aktarılması veya öğretilmesini sağlayan bir süreçtir. Bu bağlamda eğitim hayatımızın vazgeçilmezidir. Eğitimi belli zaman aralıklarıyla sınırlamak mümkün değildir. Eskilerin deyimiyle eğitim, beşikten mezara kadardır. Bilgi ve düşüncelerin aktarımında, paylaşımda en etkili yol eğitimdir. Eğitimin en etkili yapıldığı yer ise okuldur. Eğitimin çok yönlü olması değişik eğitim kurumlarının doğuşuna neden olmuştur. Eğitim şüphesiz sadece bilgi vermez, aynı zamanda bilgiye ulaşmanın yollarını, bilgiyi günlük hayatta nasıl kullanabileceğimizi ve bilgi üretmenin mantığını da kavratır.

Şiddet ise, eğitimin zıddı olabilecek bir kelimedir. İlk insan topluluklarından beri görülen şiddet, günümüzde farklı şekillere bürünerek varlığını korumaktadır. Şiddet, istenilmeyen bir davranış olmasına rağmen insanoğlunun ayrılmaz vahşi bir parçası olarak kalmaya devam etmiştir.

Eğitime şiddetin yansıması ise daha çok öğretici ve öğrenci arasındaki diyalog eksikliğinden meydana gelmektedir. Şiddet  eğitim hayatımıza birkaç şekilde yansımaktadır. Bunlar fiziksel şiddet (daha çok dayak şeklinde tezahür eder), psikolojik şiddet (daha çok gurur kırıcı şekilde) ve cinsel şiddet (daha çok ahlaki zaaftan) meydana gelmektedir.

Eğitim kurumlarında dayağın/şiddet olaylarının görülmesinde bir diğer etken ise şiddetin bir öğretici metot olduğuna inanılmasıdır. Bu metodu uygularken savundukları söz bellidir: “Dayak cennetten çıkmadır”. Kısa bir süre öncesine kadar yaygın bir şekilde görülen “Dayakla eğitim” bugün tümüyle olmasa bile bitme noktasına gelmiştir. Gelişmiş bilim özellikle psikoloji ve pedagoji dayakla eğitimin eğitici-öğretici değil bilakis daha çok geriletici olduğu sonucuna varmıştır.

Eğitimin amacı topluma faydalı bireyler yetiştirmek iken, şiddetin amacı ise, istenmeyen davranışı hiçbir emek, çaba sarf etmeden istenilen hedefe daha erken ulaşmak için gerekirse başkalarının haklarını gasp ederek zirveye ulaşmaktır. Şiddetin temelinde eğitimsizlik yatmaktadır. Eğitimli insan farklı düşünce, inanç ve fikirlere açık kendi düşünce ve fikirlerini özgür bir şekilde dile getiren başkalarına saygılı ve hoşgörülü davranan kimsedir.

Sonuç olarak şunu diyebiliriz ki ideal bir eğitim için eğitimi yalnızca okulla sınırlayamayız. Eğitim aile de başlar, okulla devam eder, alışkanlıklarla varlığını sürdürür. Şiddetin önüne geçmenin yolu yine şiddet değil, eğitimi ve okulları yaygınlaştırmaktır. Victor Hugo ne güzel demiş: “Bir okul açan bir hapishane kapatır”.13/10/2003

Şükrü BİLGİÇ

(Sosyolog)